Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. Kurul başkanı R. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101. . Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. . Serbest avukat olarak çalışmıştır. Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. ",. İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. . Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. . Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. Telaş yapmanın ne gereği var yani. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. T. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. T. ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı.

Özdemir İnce: Ruhsatsız Saray’dan ruhsatsız anayasa

Erdoğan’ı “olağandışı hukuk yorumlarıyla” bir kez daha cumhurbaşkanı yapan antidemokratik bir zihinsel yapının yeni bir anayasa yapmak için sıra dışı da olsa bir hukuki dayanak araması çok şaşırtıcı. Milletin doğrudan egemenlik kullanması ve seçilmiş temsilcilere anayasanın üstünde temsili kurucu irade görevi vermesi hiçbir şekilde yasaklanamaz’ diye konuştu. Bir meclis yemin ettiği anayasayı ilga edemez, tali meclis olarak mevcut anayasanın bazı maddelerini kural içinde değiştirebilir. Bizim 1921 ve 1924 anayasalarımız gibi. Bütün anayasa hukuku kitaplarında böyle yazar. Değerli muhabir arkadaşımız Sefa Uyar’ın 29 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’in birinci sayfasında yayımlanan haberinin “‘Mevcut Meclis anayasa yapamaz’ uyarısına ‘temsili kurucu’ çıkışı” manşetini okuyunca gerisini okumadan hemen kendisine telefon ettim ve sordum: “Kardeş, bu ‘temsili kurucu’ da nereden çıktı? Benim bildiğim iki kurucu meclis var: Asli kurucu meclis ve tali kurucu meclis. TBMM de ümmetten aldığı ilhamla yepyeni, gıcır gıcır bir anayasa yapar. . Akıl vermiş gibi olmayayım ama kullanılmayan, kullanıldığı zaman “paspas” niyetine kullanılan 1982’nin şaibeli darbe anayasası fiilen kadük duruma düşmüş durumda, küçük bir fiske ile yürürlükten kaldırılabilir. ",. T. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Telaş yapmanın ne gereği var yani. 1960 ve 1980 darbelerinden sonra yapılan 1961 ve 1982 anayasaları gibi. T. Başyücelik makamı, TBMM’yi yeni bir anayasa yapmakla görevlendirir. Hukuk tarihine geçmesi de garantidir. maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmüne karşın AKP Genel Başkanı R. . İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Kurul başkanı R. Devr-i Başyüce’de her şey “mümkıyn”dır. Çünkü bu karardan sonra yeni anayasa yapımı bakımından artık eski anayasal düzene göre kurulu bir organ değil, toplumsal ve siyasi meşruiyet fonksiyonunu kullanan temsili kurucu iradedir. Bilindiği gibi ilk anayasayı yeni bir devlet kuran meclis millet adına yapar. . İlga etmek için anayasaya karşı darbe yapmak gerekir. Bu yaklaşım demokrasi ve halk karşıtı bir konuma sürüklenmek demektir’ iddiasında bulundu. Sefa Uyar’ın haberi şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, 25 Ocak’ta Saray’da gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Genel Değerlendirme Çalıştayı’nda konuştu. ”Eh artık, mevcut anayasayı sünnet ettiklerine göre gıcır gıcır bir anayasa yapmamaları şaşırtıcı olur. TBMM’nin halkın temsil edildiği yer olduğunu söyleyen Uçum, ‘TBMM, bu özelliğiyle yeni anayasa yapma iradesini ortaya koyduğu anda, yeni anayasa yapmak bakımından cari anayasal düzen normlarıyla bağlı değildir. 19 Mayıs 1965’te Kars’ta doğmuştur. Kurucu olmayan Meclis’in anayasa yapamayacağı konusuna değinen Uçum, ‘Bunlara göre yeni anayasa yapma yetkisi sadece savaşlar, darbeler, ülkelerin zorla parçalanması sonucu ortaya çıkan egemendedir. ”Masal!Uygar dünyada kabul edilen yeni anayasa yapma ve anayasayı kısmen değiştirme hukuk yöntemini elinin tersiyle yok sayan Mehmet Uçum’un kim olduğunu merak edip Vikipedi’ye baktım ve şaşırıp kaldım:“Türk hukukçu ve siyasetçidir. Erdoğan olduğuna göre bu icadı onun adına Mehmet Uçum yapmış olmalı. Yeni bir kurucu Meclis kurulmadan anayasanın tamamını hiçbir güç değiştiremez. . Serbest avukat olarak çalışmıştır. ”Temsili kurucu Meclis, meğer Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un icadı imiş. Bu güzelim anayasayı halkoyuna sunmanın da gereği yoktur. Kim karşı çıkabilir, teröre teslim olmuş “gayrı milli” CHP ile sol muhalefet mi? Hadi canım sen de. Uçum, TBMM’nin temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken Anayasa Mahkemesi (AYM) denetimine de bağlı olmayacağını savundu. Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini kuvvetler birliğine dönüştüren, böylece TBMM’yi ıskartaya çıkaran; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ı işlevsizleştiren; Anayasa Mahkemesi ile AİHM’nin kararlarıyla burnunu silen; dolayısıyla Cumhuriyeti anayasasız ve hukuksuz bırakan; Anayasanın 101.