Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

 
Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı' Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. 30 da F Blok’un üzerindeydim. Benim suçum bu. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm. Orada da her şeyi yapan Çetin’di. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık. Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım. ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. Deprem anında öğrendim bunları. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. ",. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. İnşaatla hiçbir ilgim yok. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı.

Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: 'Asansörün altından su çıkardı'

ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. Deprem anında öğrendim bunları. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. ",. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Orada da her şeyi yapan Çetin’di. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. 30 da F Blok’un üzerindeydim. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. Benim suçum bu. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. İnşaatla hiçbir ilgim yok. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık.